Moyaji
İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim.
Shield Maiden
Öylece oturup seyrettik Güneş'in batışını, atomun parçalanışını, yerçekiminin ortadan kalkıp toprağı havalandırışını.
Paper Ground
Kaskatı şehirler, ıslak betonda kalan ayak izleriyle esner ve bakarsın yüzeyin de fikri değişir.
Mareium
İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim.
Anirola
Zihnimin yörüngelerinde zigzag çizen yıkıcı kuşkuların tamamı aslında başka bir galakside yazılmış primitif kodlardan ibaretti.
Rollkow
Hasat sonrası tarlayı bir kargaya emanet edip çekip gittiler. Dönmek için 200 yılları vardı şimdi.
Heyn
Ne kadar zamandır yolda olduğunu bilmiyor. Gördüğü her dinlenme noktası planlı yolculukların uğrak yeri... Çoğunluğa mantıklı gelecek bir sebeple, bir noktadan diğerine gidenlerin mecburen uğradığı mekânlar. Onun yolculuğu plansız, gideceği yer belli değil ve yolda olmasının diğerlerine mantıklı gelecek hiçbir açıklaması yok. Açıklamak isteyen kim? Yoldayken sadece gidebildiğin kadar gitmeyi düşünürsün ama sadece durunca hatırlarsın nereye ve neden gittiğini... İşte bir tane daha... Mola yerleri hesaplanabilir, fabrikasyon dünyanın bir parçası... Tatsız bir çay, tesadüfi bir yemek, pis tuvaletler ve iyi yolculuklar... Dinlenmek istemiyor. Yorgunluktan düşüp uyuyacağı bir ağaç altı ya da bir su kenarı bulana dek yoluna devam edecek.
Ravera
Zihnimin yörüngelerinde zigzag çizen yıkıcı kuşkuların tamamı aslında başka bir galakside yazılmış primitif kodlardan ibaretti.
Reisen
Birçok insanın emekli olunca yerleşmek isteyip yine birçoğunun bir bahane bularak yerleşmediği sahil kasabalarından birine ulaştı. Mevsimi olmadığı için tatilciler yoktu. Sadece mevsimi olmadığı için değildi aslında. Tatil çalıştıkça hak edilen ve başkaları tarafından pazarlanan bir dinlence değil miydi? Herkes çalışıyordu. Kıyıda biraz rüzgâr, bolca deniz kabuğu ve çekingen dalgalarla karşılaştı. Bungun havayı yırtan birkaç martı sesi duydu. Martılar asla emekli olmazdı. İnsanlar doğar, büyür, çalışır, bir martı gibi ekmekleri yakalar ve yaşlanınca emekli olurlar. Sadece hayaller yaşlanmıyor. Renkli şemsiyelerden birinin altına bir köpek gibi kıvrıldı, büyük bir deniz kabuğu aldı, kulağına götürdü ve içinden gelen sesi dinleyerek uyudu.
Ground Gyration
Kaskatı şehirler, ıslak betonda kalan ayak izleriyle esner ve bakarsın yüzeyin de fikri değişir.
Plaster Peeling
Kaskatı şehirler, ıslak betonda kalan ayak izleriyle esner ve bakarsın yüzeyin de fikri değişir.
Sanka
Doğanın bizi katletmemesi için özgürlüklerimizden vazgeçip toplum olmayı kabul ettik. Mağarada beş on kişiyken daha mı iyiydik bilmiyoruz, ancak birçoğumuz kurduğumuz bu yeni düzenin, feda ettiğimiz özgürlüğe değip değmediğini sorgular halde.
Ekbatop
İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim.
Plabo
Zihnimin yörüngelerinde zigzag çizen yıkıcı kuşkuların tamamı aslında başka bir galakside yazılmış primitif kodlardan ibaretti.
Xuntos
İnsan dinginlik arayışında insandan kaçar sonra yine insan arar. Kendi gibi birilerine yolda rastlamak isteyeceğini hiç düşünmemişti. Belki de bu uzun süreli yalnızlık korkutmuştu. Kimsenin çıkmayacağı bir yolculuğa çıkacak kadar delirmiş olamazdı ya. İnsan yolda dinlenir, sorgular, çelişir ve sonunda rahatlamak ister. Bir siluet bir hareket görse rahatlayacaktı. Yalnız olmadığını bilmenin rahatlığıydı ihtiyacı olan. Çok geçmeden ufka doğru kendi halinde yürüyen birilerini gördü. Yolunu bir bakıma onların varlığına onaylattı. Yalnız değildi. Bir insan en fazla insanlara tahammül edeceğini hissettiği zamana dek yalnız kalabiliyor.
Burning Tire
Bir avuç insan kalmıştık varlığımızı kutlayacak ve bildiğimiz tüm dilleri unutmuştuk.
Flying Low
Hayal gücü, gökyüzünde süzülen rengarenk bir makineydi şimdi.
Notion
Bazen aklıma bir sahne gelir, burnuma bir koku, kulağıma bir ses ya da içime bir his. Geçmiş, parçalar halinde gelir ve geldiği gibi sayısız şeye dönüşebilir.
Noise
Bazen aklıma bir sahne gelir, burnuma bir koku, kulağıma bir ses ya da içime bir his. Geçmiş, parçalar halinde gelir ve geldiği gibi sayısız şeye dönüşebilir.
Nib
Bazen aklıma bir sahne gelir, burnuma bir koku, kulağıma bir ses ya da içime bir his. Geçmiş, parçalar halinde gelir ve geldiği gibi sayısız şeye dönüşebilir.
Apollo
Saat: 01:56 (UTC-1)
"Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra oyuncak fabrikalarını kapatıp silah üreten ülkelerde çocukların düşleri fakirleşirken, Amerika Birleşik Devletleri'nde uzay konulu oyuncaklar üretilir. Böylelikle uzay, çocukların hayallerinde baş köşeye oturur."
Sunay Akın - Ay Hırsızı
O yıllarda doğan çocuklardan biri ise yıllar sonra 21 Temmuz 1969 günü saat 01:56'da kaskına bağlı telsizinden dünyaya şu sözleri iletir: "Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adım."